17 Kasım 2012 Cumartesi

CARULLAH BİN SÜLEYMAN CAMİİ / EMRE KÖYÜ

Carullah bin Süleyman camiini görmek için Manisa ili Kula ilçesi Emre köye gittik . Bölge genç lav akıntılarıyla tanınıyor , Gökçeören ve Sandal beldelerinde aşınmamış ve aşınmış volkan konileri de görülebilir . Sandal'daki lav akıntılarında bölgede yan yana yürümüş iki kişinin ayak izleri bulunmuş ve korunmak üzere müzeye kaldırılmış ama halen ayak izleri mevcutmuş 


Caminin eski imamı tarafındaki ( sağ resim ) giriş kemerini tutan mermer kolona yıldırım çarpmış ve onu çatlatmış , çemberler ile korumıya almışlar . Ağaç yapraklarının görüldüğü yerde bir ulu selvi var . Caminin çeşmesi arka sağ , hamamı ise arka sol tarafta .

 Kültür bakanı camii koruma altına alıp hamamı restore edeceklerini belirtmiş . Hamam ve oluşmuş delikten iç görüntüyü izliyorsunuz .


 Kemer üst yapı ve tavan görüntüsü .


Resimlerdeki şehir görüntüleri , apartmanlar var ...
Benim en beğendiklerim mihrabın sağ tarafındaki duvarda bulunan gemi resimleri .



 





 
Camideki resimlerde yel değirmenleri de var . 
Eski imamın verdiği bilgiye göre onun çocukluğunda 
da bir yel değirmeni varmış ancak resimdeki 
değirmen Hollanda’dakilere benziyormuş...













Yol üzerindeki diğer  yerlerde görüşmek üzere .

15 Kasım 2012 Perşembe

Emre Köy - Kula - Manisa


İzmir’den Bursa’ya dönerken değişik bir yol deneyelim diye İzmir – Uşak otoyoluna çıktık 
Bornova , Turgutlu , Salihli , Ahmetli ve Kula’nın Emre Köyü ... Hedef  Makedonya’daki 
Alaca Camiinin bir benzerini görmek .


İzmir – Uşak – Ankara otoyolunda Kula’ya gelmeden önce Gökçeören yol ayrımıyla
Emre Köyüne gidiliyor .Hemen yakındaki Sandal’da volkan konileri ve genç lav
akıntıları , İncesu’da kentsel sit ve Hamidiye’de arkeolojik sit alanları görülebilir .
Ağaç görüntüsü için eşimin değişiyle bir ikiz tepe resmi çektim meğer oda aşınmış
bir volkanmış ...


Yol ayrımında caminin kahverengi tabelasını görmeyi beklerken karşımıza 
 Taptuk Emre / Yunus Emre yazısı çıktı , onu takip ettik .


Yol bizi köyün mezarlığına ve bir türbe önüne çıkardı . Taş ev ve konaklar bakımsızlıktan 
yıkılmış kısımlarına rağmen kullanılıyor , köy bildiğimiz köy işte ama durduğum bu büyük 
alan tertemiz pırıl pırıl , hani bal dök ye derler ya işte öyle . Büyük bir park burası . 
Benim atalarım Ankara – Kırşehir arası bir yerden kuzey Bulgarya’nın Sühündal’ına göç 
etmişler , Taptuk Emre ‘nin de burada gömülü olacağını hiç düşünmemiştim . 
Taptuk Emre türbesi Manisa’daki Saruhan Bey türbesine mimari yönden benzemekte .
Eski adıyla Emre Sultan köyü Kula Manisa’da Taptuk Emre’nin 1200lü yıllarda  
yaşadığına inanılıyormuş ... Tapduk eski bir türk ismi , kötülükleri yok etmek için gökten 
gelen kahraman ; emre de aşık anlamında . 
Tapduk Emre Hacı Bektaş Veli’nin halifesidir .


Sol resimde Taptuk Emre için yapılmış sandukayı ; sağ resimde de türbe kapısı önündeki 
mezarın taşını görmektesiniz , çift yüzlü bektaşi dedelerinin amblemi olan balta ...
Yunus Emre : “ Ko beni yatayım , Şeyh eşiğinde , dönmesin şeyhimden yana döneyim “ 
dediği için mezarı burda denmektedir .
Emre'lerin mezarı her yerde (!) bir tür sevgi ve sahiplenme ...
Taptuk Emre'nin mezarı Ankara ili, Nallıhan ilçesi, Emrem Sultan Köyü'nde  , 
Yunus Emre ‘nin de Eskişehir Mihalıççık ilçesi Sarıköy en kabul görenleridir ...


Sol Carullah bin Süleyman Camii girisi , sağ resim sağ giriş avlu kemeri altı ...

16 yaşında imam seçilen sonra yurtdışına 
kaynakçılık yapmıya giden 72 yaşındaki 
eski imam bize rehberlik etti . 
Eski imama göre köy nufusu zamanında 
1600 kişiyi geçmiş ancak şimdi sadece 
yaşlıların oturduğu bir köy , tek tük 
çocukta taşımalı eğitim görüyor .
Caminin olduğu yerde düz çatılı bir dergah 
varmış , dergahın bir çeşmesi ve hamamı 
hemen bahçe duvarına bitişik vaziyette mevcut , 
mutfağı ve çilekeş odaları ise köy evlerine 
dönüşmüş . Cami girişinde Carullah bin Süleyman 
( Mekke’de yada tanrıya yakın oturan ) 
1547 – 48 senelerinde dergaha kubbe ekleterek 
camiye dönüştürmüş .





Duvardaki resimlerde imzası olan Şehzade Abdurrahman bir Anadolu sanatçısı olup 
resimleri 1808 – 09 senelerinde yapmış . Şehzade Abdurrahman duvar resimcilerin en 
erken tarihli imzaya sahip olandır da ... Resimler bir birlerine çok benzesede hepsi bir 
birinden farklıdır .Ayrıca cami içersinde hat sanatı eserlerde hattat Banazlı Mehmet Demni’ye ait . 


26 Haziran 2012 Salı

2012 Haziran sonu Bornova'da

Benim Kızan Çağrı Göksel Ege Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencisi mezuniyet töreni için Bornova geldik  4 senedir oturduğu ev manzarası otomobil trafik akışı ... 6. kattan Gençlik caddesinin başlangıcında diğer kaldırımından okullara giden öğrenciler izleniyor . Transit ve anayolların arkası Ege Üniversitesinin yemyeşil duran bahçeleri fakülteleri gizliyor .
Ön cephedeki görüntü :



Evin hemen önündeki yeşil bahçe Jandarma'ya ait , yan tarafında ilköğretim okulu var . Resimler süper geniş açıyla çekildi , zum yapılamıyor ; arka plandakileri yaklaştırıp tekrar resimledim .



Cepheden üniversite sahasının ana bölümü çıktı , jandarma tarafına göz attım .



Bornova Jandarma'nın arkasında da Üniversite binaları çerçeveye girmiş , Gençlik Caddesinin sağlı sollu tarafında da saçılmış vaziyette Ege'nin binaları var zaten rektörlükte bu caddenin sonunda . Ön cepheden sonra arka odaya geçip ordanda Bornova Erzene mahallesinin damlarının uzağındaki yerler çerçeveye girdi .




Ön cephe güney-doğu güney-batı yönünde , arka taraftanda kuzey-batı kuzey doğu izleniyor ... Doğudaki 4 pencere de bir yurdun tam üst katının karşısında , yurdun en geniş cephesi evin karşısında ; kız öğrenci yurdu . Bu cepheyi merak uyandırması için resmetmedim .

21 Haziran 2012 Perşembe

20 Haziran 2012 de bir aceleye gelen Bursa günü

Havalar sımsıcak evden dışarı çıkamadığımız gibi tüm gün eve bağlı kalıyoruz eşime yarın sabah erkenden şehir merkezine gidelim postahanede işim var dedim . Gerçi eve yakın bankalar tarafında postahane açılmış ama e-devlet şifresi vermiyor . Yaşlanan yada yaşlılık şekeri olanlarda tiroid bezi çalışmıyor , sabah ilacı içtikten 1/2 saat sonra kahvaltı edebiliyorsunuz dolayısıyla evden çıkıp metroyla şehre inmemiz uzadı .  Özlüce'den Şehreküstü'ye varışımız 11i buldu .


PTT merkez binasına gitmek için bayır yukarı yürümeye başladık , yönümüz Kapalı Çarşı ... Önüne gelince Ulu Camii fark ettim . Edirne'deki fetret devrinde yapılan sittin camii Eskicami benzeri olan Ulu Cami Yıldırım Beyazıt tarafından inşa ettirilmiş ama camiye çevrilmesine sonradan karar verilmiş .







Hızlı bir şekilde fotografları çekip caminin karşısındaki ptt binasına girdim ve bir sıra numarası aldım . İçersi dolu , oturup sıralarını bekliyenler var ama memurları tanıyan yüzsüzlerin , çember sakallı ve kara çarşaflıların işi aksamıyor . Sıra bana iyice yaklaşırken patladım , sohbet etmekten iş yapmıyan memure ile sıraya yüzsüzleri alan kalkıp bir an önce yemeğe koştular . Bir buçuk saat sonra bir buçuk dakikada şifremi aldım .


Bu güzel hanın karşısındaki alış veriş merkezine girip biraz serinde dolaştıktan sonra yine yakınında kebab yiyip karşısından kalkan tramvaya dolaşmak için bildik .


Tramvay hızlı giderken pek görüntü alınamıyor , park probleminin büyük yaşandığı Bursa'da tarihi eserlerin çevresi hep böyle ...




Son durakta Yıldırım Beyazıd'ın heykelini oturduğum yerden resimleyip geri döndük ve ilk durakta indik . Meğer resimlediğim gülkurusu renkli han içersinde 18. yüzyıldan kalma at arabası sergileniyormuş , bir avrupa tipi binek arabasının yerine bizden bir şey kalmış olmasını daha çok dilerdim .


19 Haziran 2012 Salı

Pilav 2012 de mutluyduk ...

2012 pilavı için saat 05 te kalkıp Bursa Otogarına arabamı bırakarak 06 otobüsü ile İstanbul'a gittim ; önbahçede hazırlıklar yeni başlamışken 103den arkadaşım Sinan Orallı'ya rastladım fotograf çektirdik . 50. yıllarını kutlıyacak ağabeyler Tevfik Fikret salonuna çıkınca oda peşlerinden gitti . Baktım bu yılki süper şampiyonluk kupası geldi , bir sürü resim çektirmek için orta giriş kapısına gittim . Ben resim çektirirken lakapdaşım 103den Asım Yazıcıoğlu oğlu ile hazırlık yaparken pozun içersine girmişler .

Bu kupayla çok övünüyoruz . Başkan Ünal Aysal ve Takımın başına geçen Fatih Terim iyi bir birliktelik oluşturarak yeni bir futbol takımıyla başarıyı yakaladılar . Baskette ise tüm beklentilerimiz gitti ...
Bekleşirken 40. yıllarını kutlıyan 104lü arkadaşlarımı aradım onları ararken 101 ve 102 devrelerinin fotograflarını çektim .













1878de öldürülen Mehmet'in ikiz oğlu Osman'ın soyundan gelen ben Ümit Özmerdiven yine Mehmet'in ikiz oğlu Ahmet'in soyundan gelen Ali Sinan Varlık'la pilavda buluştuk . Kardeşim Ali Sinan her pilavda gelir beni arar bulur . Ali Sinan mektebe ilkokuldan başlıyanlardan , 108 devresi ile mezun oldu . Tesadüf aynı yıl mektebe başlamışız . Pilava oğlu Ali Can ile katıldı.
Beraber sohbet edip bu anı görüntületirken yanımızda bir şamata koptu . 101den ağabeyim Mehmet Taylan kupa kaldıranların önünde yerini almıştı hemen bir poz çektim .
Mehmet Ağabey benden iki yaş büyük ama mektebi bitiren oğlu Ali'den kocaman iki toruna sahip .

Bu arada tanıdık kardeşlerimle sohbet ederken bizide karelere soktular . Annemi ziyarete gitmek için hazırlık yaparken beklediklerim nihayet geldiler ... 25. yılını kutlıyan matematik öğretmenliğini yaptığım 119. devreden teyzemin damadı Mustafa Özdemir eşi yeğenim Zeynep Gülay oğlu Eren Tuna ile buluştum . Kızan yorulup uyuduğu için yerlerinden kıpırdamamışlar .